25 Haz 2011

NEREDEYDİK Kİ BİZ?????

Tatildeyiz... Özgür'ün ilk tatili sayılır çünkü yaklaşık 15 aylıkken gelip üç-dört gün içinde ateşli bir enfeksiyon ve sürüyle nöbetle İstanbul'a dönmek zorunda kalmıştık... Neyse tatil öncesinden anlatmaya başlamalıyım aslında...

Yaklaşık iki ay kadar önce telefonum çaldı ve karşıdaki ses Özgür'ün eskiden takip edildiği üniversite hastanesinden aradığını, dravet'li çocukların çok fazla enfeksiyon kaptıklarını fark ettiklerini(!) ve bunu araştırmak istediklerini, bunun için cerrah paşa enfeksiyon bölümüne gidip kan vererek araştırmaya (ve dolayısıyla çocuğumuza) destek olmak isteyip istemediğimizi sordu...

Burada hani "hayatım bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti" derler ya işte benim de gözlerimin önünden gördüğüm ya da görüştüğüm her doktora "bu çocuk çok fazla enfeksiyon kapıyor, kolay ateşleniyor, ateş eşiği çok düşük, tüm bunların sebebi (ya da sonucu) nöbetler olabilir mi" diye defalarca sorduğum geçti....

Asistan doktorlara antibiyotik başlamaları için, ateş düşürücü vermeleri için yalvarmalarım (kavga etmelerim, manyak anne olmalarım) geçti.....

"benim çocuğum olsa hayatta antibiyotik vermezdim" diyen kendini bilmez asistanı boğmak yerine "çocuğunuz olsun ve bir gecede 32 tane nöbet geçirsin ve siz sebebinin bir antibiyotikle çözülebileceğini de bilin ama bunun yerine onu vermeyip sabaha kadar çırpınmasını seyretmeyi tercih edin sonra gelip bana bu cümleyi bir daha kurun" dediğim hırsımı alamayıp dudaklarımı yediğim, gözümü kırpmadığım o sabah "anne arıza" diye hocaya şikayet edildiğim hocanın çaresiz kalıp benim tamı tamına yedi gün önce adını söylediğim antibiyotiği reçete olarak yazıp yolladığı geldi gözlerimin önüne....

Aslında son bir, bir buçuk senedir Özgür'ün maaşallahı var, aslında ilgilenmiyorum da demek geldi içimden, bir yandan senelerdir benim çocuğum dravet sendromu değil de diyorum ve kan tahlili de negatif gelmiş olmasına rağmen hala tedavisini bile ona göre düzenliyorlar ama diğer yandan......

Ben can hıraş bir halde doktorlara derdimi anlatmaya çalışırken yani iki sene önce mesela yapılmış olsaydı olsaydı bu araştırma ne olurdu diye düşündüm ve yine gözlerimin önünden Özgür'ü her hastaneye götüremediğimiz geçti....

Götürmek zorunda kaldığımızda "bu kadar çocuk havale geçirmez hanım!" diyebilen hasta bakıcı kılıklı doktor müsveddeleri geçti...

Çocuğun tam 11 yerini delip ilaçlı serum bağlayacak angiocut'ı takamayan hemşireler(!) geldi....

Ve daha neler.... neler....

Sonuçta gittik... Oradaki doktora gerekli bilgileri verdikten sonra ilk sorduğum soru buydu: "NEDEN?" Cevabı çok basitti aslında: " geçenlerde doktor arkadaşlarla oturuyorduk dravet'li çocukların çok enfeksiyon kaptığı konusu açıldı da biz de araştıralım dedik"

Bu kadar basitti evet!

Ve annelerin herhangi birisi (ben olmam şart değildi) CAN KULAĞIYLA DİNLENEBİLSEYDİ bu araştırma belki de seneler önce başlatılmış ve de çoktan sonuçlanmış olacaktı... Ve ben dahil diğer tüm anneler belki de o dayanılmaz sahneyi daha az seyretmek(!) zorunda bırakılmış olacaktık....

Neyse buna da şükür.... Hiç farketmeyebilirdi sevgili ülkemin çok sevgili  "SAĞLIKÇI"ları....

Verdik kanı bakılan beniğm seneler önce Özgür'ü bir onkolog'a götürüp baktırdıklarımın aynısıydı... O zaman da bir şey bulamamışlardı zaten buna sebep....

İyi durumda demişler babaya, o da biz tatile gideceğiz demiş... Onlar da sağ olsunlar tatilde nasıl davranmamız gerektiğini, neler yapabilip neler yapamayacağımızı tarif(!) etmişler :)

Tatilimizin son günlerinde Özgür her gün bir şeyler koydu üst üste bunları yazmak için açmıştım aslında bu sayfayı ama....

Nerelere geldik... Neler anlattık....